top of page

KENAN KAPLAN - ÇERKES SOYKIRIMI'NIN 159. YILDÖNÜMÜ ANMA MESAJI, 20 Mayıs, 2023

Değerli Çerkes Ulusu ve Çerkes Dostları,


Bugün, Rusya İmparatorluğu tarafından sistemli bir şekilde gerçekleştirilen Çerkes Soykırımı’nın 159. yıl dönümü. Rusların emperyal politikalarına direnen atalarımız yüz yılı aşkın bir süre ile vatanlarını ve özgürlüklerini korumak için kahramanca savaştılar. En acımasız uygulamaları sistemli şekilde uygulayan Rus ordusu sonunda galip geldi ve nüfusumuzun yüzde 90’ına yakın bir kısmı dünyanın farklı coğrafyalarına Ruslar tarafından sürgün edildi. Sürgüne gönderilenlerin önemli bir kısmı da sürgün yollarında hastalık ve açlık neticesinde yaşamlarını yitirdi. Tarihimizin bu acı sayfasını unutmamız mümkün değildir. Biz Çerkeslerin yaşamış olduğu bu acı olay diğer uluslar için de ibret niteliğindedir. Soykırımın ve sürgünün nasıl bir insanlık suçu olduğunu, ne kadar acı sonuçlar doğurabileceğini ve Rusların ne kadar büyük bir insanlık düşmanı olduklarını bizim yaşadığımız acılara bakarak anlayabilirler. 


Rusya’nın biz Çerkes ulusuna yaşattığı acıların telafisi hiçbir şekilde mümkün değildir. Üstelik Rusya’nın bugün Çerkesya’da ve diasporada Çerkes ulusunun evlatlarına karşı yapmakta olduğu gizli ya da açık eylemlere baktığımızda, Çerkeslerin soyunu kurutmak için hala sistemli şekilde çalıştığı açık şekilde görülebilir. Faili meçhul veya şüpheli cinayetler ve Çerkesya’nın demografisini Çerkesler aleyhine değiştirmek dahil pek çok insanlık dışı uygulama Ruslar tarafından pervasızca gerçekleştirilmeye devam etmektedir. Anavatan Çerkesya’da yaşamakta olan Çerkesler bugün büyük bir esaret hayatı yaşamakta, herhangi bir siyasal hak talebinde bulunamamakta, kendilerine uygulanan her türlü baskı ve haksızlığa boyun eğmek zorunda kalmaktadır. Rusya sadece Çerkesleri değil birbirinden çok farklı özelliklere sahip sayısız ulusu, kültürü ve dili baskı altında tutmakta, istisnasız herkesi Ruslaştırmaya çabalamaktadır. Bu çılgınlığa bir an önce son verilmesi gerektiğine dünyanın dikkatini çekmek istiyorum.


Bu acı gerçeklere ve her türlü olumsuzluğa rağmen geleceğe umutla bakmalı, ulusumuzun baskıdan ve asimilasyondan uzak şekilde yaşayacağı günler için çalışmalıyız. Bunun için de gelecek nesillerin özgürce yaşamalarını sağlayacak her türlü tedbiri bugünden almak zorundayız. Bu tedbirlerin yanı sıra tüm dünya insanlarına Çerkes Soykırımı’nı tanıtmak ve Rusların ne kadar büyük bir insanlık düşmanı olduklarını anlatmak, bu gerçekleri dünya ve insanlık tarihine resmi şekilde kaydetmek gibi tarihsel bir sorumluluğumuz da bulunmaktadır. Günümüzde Rusya’nın Suriye’de, Ukrayna’da ve Çerkesya üzerindeki uygulamalarında açıkça görülebildiği gibi tarihte de soykırımcı bir devlet olduğunu tüm dünyaya anlatmamız gerekiyor. 


“Ben Çerkesim” diyen her bir bireyin Çerkesya’nın ve Çerkes Ulusunun mutlak bağımsızlığı için mücadele etmesi, aynı zamanda soykırımın tüm dünya insanlarına anlatılması için çaba harcaması gerekmektedir. Bu, tarihin bize miras bıraktığı bir sorumluluktur.

 
Bu kapsamda Birleşik Çerkesya Konseyi olarak geçtiğimiz günlerde birkaç aşamalı bir çalışma ile ulusal parlamentolara Çerkes Soykırımı’nın tanınması konusunda resmi müracaatlarda bulunduk. İlk aşamada Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerle Avrupa Konseyi’ne çeşitli düzeylerde gözlemci üyeliği bulunan ABD, Kanada, Meksika, Vatikan, Japonya ve İsrail parlamentolarına müracaatlarımızı ulaştırdık(Başvuru yapılan ülkeleri harita üzerinde görmek için tıklayın!).

 

Gürcistan Parlamentosu, Çerkes Soykrırımı’nı 2011 yılında tanımıştı. Gürcistan devleti ve halkına gösterdikleri dayanışma için teşekkür ederiyorum. Ukrayna Parlamentosu’na geçtiğimiz şubat ayı içerisinde resmi müracaatımızı gerçekleştirmiştik. Son olarak TBMM’ye farklı vasıtalarla başvuru yapmayı kararlaştırdık.


Ayrıca Konseyimiz bünyesinde Çerkes Soykırımını Tanıtma Komisyonu oluşturmayı ve bu komisyonun aracılığı ile Rusya haricinde tüm dünya ülkelerinin ulusal parlamentolarına en uygun kanalları kullanarak Çerkes Soykırımını anlatmayı hedefliyoruz. Birleşik Çerkesya Konseyi olarak, dünya üzerindeki tüm ulusal parlamentolar Çerkes Soykırımı’nı resmen tanıyana kadar her yıl mayıs ayı içerisinde başvurularımızı yenileme kararı aldığımızı da duyurmak istiyorum. Çerkes kimliği, ulusal sorunlar ve Çerkes Soykırımı konularında bireysel araştırmalar yapan çok sayıda gencimiz bulunmakta. Bu konularda bireysel çabalarını sürdüren genç araştırmacıları ve aktivistleri, komisyonumuzun Çerkes Soykırımını araştırma ve tanıtma faaliyetlerine destek olmaya davet ediyorum.


Rusya’nın, kanlı tarihi ile yüzleşip Çerkes ulusundan resmi özür dileyeceği ve soykırım ve sürgünün olumsuz etkilerini gidermek için samimi çaba göstereceği güne kadar Rusların kanlı geçmişlerini yüzlerine vurmak için her türlü imkânı değerlendireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın!


Bu vesile ile soykırım ve sürgün kurbanı atalarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ayrıca Çerkes ulusunun çekmekte olduğu acıların dinmesini ve anavatanımız Çerkesya’da yeniden özgürce yaşayacağımız günlere kavuşmayı diliyor, bu kederli günümüzde acımızı paylaşan Çerkes dostlarına huzurunuzda teşekkür ediyorum. 
Yaşasın Çerkes Ulusu, Yaşasın özgürlük mücadelemiz. 

 

Kenan KAPLAN

Birleşik Çerkesya Konseyi Genel Başkanı

bottom of page