SELÇUK BAĞLAR’IN TUTUKLULUĞU!

SELÇUK BAĞLAR’IN TUTUKLULUĞU!

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Görevlisi Selçuk Bağlar bilindiği gibi T.C.Van 2.Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘’Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik’’ suçlamasıyla, yargılanmak üzere 11.07.2025 tarihinde tutuklanmıştır.Söz konusu suçlamanın dayanağını savcılığın talimatıyla kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenen ‘’Açık Kaynak Araştırma Raporu’’ oluşturmaktadır. Bu raporda Selçuk Bağlar’ın kendisine ait X (eski Twitter) hesabı üzerinden çeşitli kişilerle yapmış olduğu tartışmaların dökümleri yer almaktadır. Tartışmaların, Selçuk Bağlar’ın “Barış Süreci” olarak adlandırılan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde geniş katılımlı bir komisyonda ele alınan süreci ve Kürt halkının demokratik taleplerini desteklediğini açıklaması sonrasında başladığı görülmektedir. Bağlar’ın bu açıklamalarına karşılık, çoğunluğu sahte olduğu değerlendirilen çok sayıda sosyal medya hesabı tarafından şahsına, ailesine ve mensup olduğu toplum kesimine yönelik hakaret, küfür, tehdit ve aşağılayıcı ifadeler içeren yorumlar yapılmıştır.Selçuk Bağlar, bu saldırılara yanıt olarak bazı ifadelerde bulunmuş ve savcılık ile mahkeme bu ifadeleri suç unsuru sayarak tutuklama kararı vermiştir. Bağlar, mahkeme sorgusunda kollukta verdiği ifadeyi kabul etmiş; hiçbir millete veya topluluğa hakaret etmediğini, yalnızca kendisine, ailesine ve mensup olduğu topluma yönelik hakaretlere karşılık verdiğini belirtmiştir. Ayrıca, bu saldırıların “Çerkes kimliğiyle barış sürecini desteklemesi ve X hesabı üzerinden barış süreciyle ilgili yapılan olumsuz yorumları kitaplaştıracağını duyurmasının ardından başladığını’’ ifade etmiştir.Gelinen noktada, savcılık ve mahkemenin olayın başlangıcını dikkate almaksızın, yalnızca tek taraflı bir değerlendirmeyle hareket ettiği görülmektedir. Bağlar’ın görüşleri nedeniyle maruz kaldığı saldırıların göz ardı edilmesi ve yalnızca onun yanıtlarının suç olarak değerlendirilmesi, sürece adil yaklaşılmadığı, Bağlar’ın tartıştığı kişilerin ilettikleri bilgileri savcılığın ‘’Açık Kaynak Raporuna’’ dönüştürdüğü izlenimi yaratmaktadır. Sosyal medya platformlarında yürütülen fikir tartışmalarına yargının bu şekilde taraf olması, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Yargının görevi, olayın tüm yönlerini; sanığın lehine ve aleyhine olan tüm delilleri değerlendirerek karar vermektir. Aksi durumda yargıya olan toplumsal güven zedelenecektir.Bu olayda, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçunun gerçekleştiğini söyleyebilmek için gerekli olan “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike” unsurunun mevcut olmadığı açıktır. Üstelik dava konusu olan tüm sosyal medya paylaşımları dosyaya girmiş olduğundan, delil karartma ihtimali bulunmamaktadır. Selçuk Bağlar’ın kaçma şüphesinin de bulunmadığı göz önüne alındığında, tutuklu yargılamada ısrar edilmesi, tutukluluğun cezaya dönüştüğü adil olmayan bir uygulamadır. İddianame hazırlanıp yargılama süreci başlayana kadar, Bağlar olası bir ceza alsa bile cezaevinde geçirdiği süre cezayı aşmış olacaktır.Ayrıca, savcılık ve mahkemenin Selçuk Bağlar’ın mensup olduğu Çerkes toplumuna yönelik saldırıları göz ardı etmesi, bu topluluğun sayıca azlığı da düşünüldüğünde, onları “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” eylemlerinin hedefi hâline getirme riski taşımakta ve saldırganları cesaretlendirmektedir.Selçuk Bağlar, derhal serbest bırakılmalı; yargılama ise tutuksuz, adil ve tarafsız bir şekilde yürütülmelidir.

Faruk ARSLANDOK

Çoğulcu Demokrasi Partisi

Genel Başkanı